İşletmelerin mevcudiyetlerini sürdürebilmeleri rekabet
çevresi içerisindeki performanslarına bağlıdır. Uzun vadeli bakış açısına
sahip yönetim kadrosu olan işletmeler gelecek yol haritalarını muhtelif
senaryoları dikkate alarak çizerler. Bu, rekabette proaktif bir yaklaşım ile
üstünlük sağlamak ve fırsatlar işletmenin ayağına geldiğinde onu kaçırmamak
adına önemlidir. Ancak, uzun vadeli bakış açısı ile strateji oluşturmak kadar
önemli bir konu da operasyonel yetkinliktir. Operasyonel yetkinlik performansı
doğrudan etkilemektedir.
Planlama çalışmaları ne kadar mükemmel yapılırsa yapılsın, planların uygulamaya
alınması aşamaları kritiktir. Planlama safhasından eylem aşamasına geçildiğinde
işletmenin gerçekleri ile karşı karşıya kalınır. Planlanan hedeflere
ulaşabilmesi için yöneticiler insan, makine, malzeme, hammadde ve bilgi
teknolojileri gibi işletme kaynaklarını etkin olarak kullanmak durumundadır.
Kaynakların etkin kullanımı işletme performansını da yükseltecektir. Böylece, daha
verimli bir işletme olarak yüksek performansa ulaşılabilecektir. Burada
işletmenin sahip olduğu kaynak ve sistemlerinin yeni, son teknoloji ürünü,
yüksek kapasiteye ve niteliğe sahip olması kadar o kaynağı yönetenlerin de
yetkin olması önemlidir. Dahası, ne kadar mükemmel bir işletme sistemi
tasarlanırsa tasarlansın onu çalıştıran insan faktörünün yetkinliği yetersiz
kalıyorsa o işletmede başarıdan bahsetmek mümkün değildir.
Bu nedenle, uzun vadeli planlama aşamasında stratejiler ortaya koyulurken bir yandan da işletmenin mevcut performansı ve ulaşabileceği en iyi performansın ne olacağı titizlikle analiz edilmelidir. Bu analizle birlikte kaynakların nitelik ve nicelik açısından yeterliliği ve gereksinimler belirlenmiş olacaktır. Bu gereksinimlerin işletme hedeflerini karşılayacak biçimde giderilmesi ise işletme yönetiminin odaklanması gereken önemli bir noktadır.
Aksi halde, işletme hedeflerine ulaşamaz ve sonuç olarak yönetim başarısız ilan
edilir. Bu gibi sonuçların yaşandığı dönemlerde genellikle başarısızlığın
faturası bazı yöneticilere kesilmeye çalışılır. Planlamacılar uygulayıcıları,
uygulayıcılar planlamacıları suçlar. Esasında planlama ve uygulamada ortada bir
takım çalışması vardır ve bu bir zorunluluktur. Başarısızlık varsa, bu tüm
yönetim takımına aittir. Başarıda olduğu gibi… Planlama yapılırken operasyonel
yetkinlikler düşünülerek gerçekçi ve ulaşılabilir hedefler katılımcı bir
anlayışla ortaya koyulmalıdır.
İşletme hedeflerinin ortaya koyulması ile birlikte çalışanların iş hedeflerinin
de işletme hedeflerine hizmet edecek biçimde organize edilmesi gerekir. Bu
amaçla, operasyonel yetkinliği ölçen ve onu geliştiren bir performans yönetim
sistemi oluşturulmalıdır.
Performans yönetim sistemi, bir taraftan işletmenin hedeflerinin çalışanların katkılarıyla
gerçekleşmesini sağlamakla birlikte, diğer taraftan hedeflere ulaşırken
çalışanların katılımlarının adil, sistemli ve ölçülebilir bir yöntemle
değerlendirilmesi ve motive edici bir çalışma ortamı oluşturarak kişisel
gelişimin desteklenmesini amaçlamaktadır.
Performans değerlendirmesi ile işletmedeki çalışanların belirli bir dönem
içinde çalışmalarının veya yeteneklerinin önceden belirlenmiş bir ölçüte göre
birçok yönden sistematik olarak değerlendirilmesini ve gelişme
potansiyellerinin ortaya çıkarılması sağlanır.
Performans yönetim sistemi, kişisel hedeflerin şirket hedefleri doğrultusunda
olmasını sağlayan bir hedef belirleme sistemi olmakla beraber islerin daha iyi
yapılmasını temin etmeye yönelik bir kontrol mekanizması içermektedir. Performans
ölçümü yapılacak dönemin başında ve sonunda oluşturulan raporlar yönetimin
etkinliğini arttıran birer araçtır.
Tesisat ve inşaat malzemesi satıcıları sektöründe ana fonksiyon olan satış
faaliyeti açısından ele alındığında, performans yönetim sistemi şu faydaları
sağlayabilir.
Öncelikle, performans yönetim sistemi satışçının ihtiyaç duyduğu eğitim ve
gelişim alanlarının belirlenmesine imkan tanır. Daha fazla performans
göstermelerini sağlamak için satışçılara destek olacak bir mekanizma
içermektedir. Ayrıca, yöneticinin satışçı hakkındaki düşüncelerini şeffaf bir
şekilde satışçı ile paylaşma, satışçıya gerekli uyarıları yapma ortamı
sunmaktadır. Bunların sistematik biçimde kayıt altına alınması ise satışçının
performans kayıtlarında tarihçe oluşturulmasını sağlamaktadır. Satışçının
gelişme ve ilerlemesini kayıt ederek izlenmesini sağlayan bu sistem terfi ve
teşvik sistemlerine de girdi sağlamaktadır.
“İşi en iyi yapan bilir” anlayışıyla iş hakkındaki değerli bilgilerin
yöneticiye aktarılmasını sağlayan bir sistemdir, performans yönetim sistemi… İş
beklentileri ve sonuçları hakkında yönetici ve satışçı arasında iyi bir
iletişim kurulduğunda, geliştirilmiş yöntemler, yeni fikirler ve fırsatlar
yaratılır.
Ancak, performans değerlendirmenin objektif bir şekilde yapılması
gerekmektedir. Gerçekçi iş hedefleri ve performans göstergeleri
belirlenmelidir. Bu şekilde, satışçılar işi nasıl yaptıklarını bilirler ve
görevlerini yerine getirirken tereddüt yaşamazlar. Aksi halde, net
tanımlanmamış performans sistemi satışçıları işlerinde doğru yolda olup
olmadıkları konusunda kaygıya iter. Bu, beraberinde başarısızlık getirmektedir.
Bu nedenle satışçı ve yönetici açısında düzenli olarak performans görüşmeleri
yapılmalı, bunlar kayıt altına alınmalıdır. Bu performans görüşmeleri işin
kalitesinin ne olduğu noktasında açık mesajları ve talepleri içermelidir.
Yöneticilerin özellikle performans görüşmelerini nasıl yapacakları konusunda
eğitime tabi tutulması sitemin etkinliğini arttıracaktır.
Adil bir performans yönetim sistemi ile başarıları ödüllendirmek ve ücret
standartlarını belirlemek daha da kolay olacaktır.
Satışçıları örnek göstererek ele aldığımız performans yönetim sistemi
genelleştirilerek tüm çalışanlar için uygulanabilmektedir. Bu sistemin etkin
biçimde uygulanması işletmenin kurumsal hedeflerinin birey hedeflerine
indirgenerek başarıya ulaşması anlamına gelmektedir.
Yazar: Atakan Genç