Hizmet, soyut bir kavram olup müşteri tarafından algılanan
hizmet kalitesinin ne olduğu işletmeler için önemlidir. Algı ise müşterinin
aldığı hizmetin memnuniyetinden tutun başkalarına tavsiye eğilimi ve yeniden
satın alma davranışına kadar tüm kavramları içerisinde barındırmaktadır.
Bir müşteri, hizmeti satın aldıktan sonra işletme hakkında bir fikir edinmiş
olur. İşletmeyi/markayı tanıma aşamasıyla başlayan süreç, beğeni, güven,
tanışma ve hizmetten memnuniyet ile devam eder. Memnuniyet ortaya çıktından
sonra sadakat ve elçilik kavramları müşteri açısından ortaya çıkan önemli
kavramlardır. Bu seviyeyi yakalamış olan işletmeler müşterilerini bir
“gönüldaş” olarak görme eğilimine sahip olabilmektedir. Bunu yakalamak için
işletmeler dört önemli kabiliyete sahip olmak zorundadır. Bu aşamalar;
1.Hizmet üretebilme kabiliyeti
2.Belirlenmiş standartlara uygun hizmet sunma kabiliyeti
3.Rakiplere göre hizmet sunma kabiliyeti
4.Açığa çıkmamış ihtiyaçlara göre hizmet sunma kabiliyeti
Hizmeti üretebilme kabiliyeti, işletmenin temel yetkinliği ile alakalıdır.
İşletme, “hizmeti üretebilme yetkinliğine sahip mi?” sorusunun irdelenmesi ile
ele alınmalıdır. Bunun için işletme ve yönetim fonksiyonlarının önemi ortaya
çıkar. İşletme, hizmeti üretebilmesi için gerekli olan fonksiyonlara sahip
olmalıdır. Bunlar; üretim, satın alma, finans, pazarlama, satış, eğitim vb.
fonksiyonların varlığıdır. Bununla birlikte yönetim fonksiyonları dikkate
alınarak bir organizasyon yapısı kurulmuş olmalıdır. Yönetimin dört önemli
fonksiyonu olan planlama, organizasyon, koordinasyon ve kontrolun işletmede
bütünsel kalite yönetimi ve süreç yönetimi anlayışıyla işler halde olması
kaçınılmazdır.
Standartlara uygun hizmet sunma kabiliyeti, işletme tarafından belirlenmiş
standartları ifade etmektedir. Hizmet kalitesi seviyesini ortaya koyacak tüm
faaliyetlerin hangi standartlarda olacağının göstergesidir. Kurumsal kimlik,
ortak kavramlar, görsel algı gibi tüm boyutları içeren hizmet standartlarını belirlemek
gerekir. Müşterinin gördüğü işletme profili, standartların temelinde yer
almaktadır.
Rakiplere göre hizmet sunma kabiliyeti ise işletmenin fark yarattığı aşama
olarak görülebilir. Bunun yolu rakip ve pazar analizini iyi yapabilmekten
geçmektedir. Aynı ürün/hizmet üretiminde yer alan rakiplerin analizi
profesyonelce yapılmalıdır.
Açığa çıkmamış ihtiyaçlara göre hizmet sunma kabiliyeti farklı olmanın en
belirgin aşamasıdır. Müşterinin aklına gelmeyen, rakiplerin bile farkına
varmadıkları konularda farklı bir hizmet ortaya koyabilmekten geçmektedir.
İşletmeler bunu yakaladığında sektöründe en belirgin marka olma yolunda önemli
bir adım atmış olacaklardır.
Bu kavramlar düşünüldüğünde hizmet kalitesinin ölçülebilmesi ve ölçüldükten
sonra gelişime açık yönlerin iyileştirilmesi gerekir. Üretebilme ve hizmet
sunma kabiliyeti edinmiş işletmeler standartlara uygun hizmeti müşterilerine
sunabilmek zorundadır.
Tam bu aşamada hizmet kalitesini iyileştirme devreye girmektedir. Üç temel
sorunun cevabı iyileştirmenin özünü oluşturmaktadır.
1.Hangi standartlarda hizmet sunulmalıdır?
2.Hizmet sunma seviyesi nedir?
3.Bu hizmet seviyesi nasıl ölçülmelidir?
İşletmeler için önemli olan bu üç soruyu çözümleyebilmektir.
Yazar: Sait Sağlam